DERELİ MÜFTÜ ALİ EFENDİ (GÜZELDÜLGER)


(10.05.1932 Dere-21.10.1981 Medine )

Rahmetli babacığım, ilk derslerini imam ve hafız olan babası Mehmet efendi’den almıştır. Genç yaştayken annesi Azime hanım vefat etmiş, annesine olan sevgisini de ilk doğan kız çocuğuna ismini vererek, kızını annesine olan sevgisinin bir tezahürü olarak annesini sever gibi sevmiştir.
İlk mektebi üstün başarı ile 16.05.1942 de bitirmiş ve Ahırlı Nahiyesinde mukim Tevfik Efendi’nin rahle-i tedrisinde islami ilimler tahsil etmek üzere medreseye kaydolmuştur.

Babacığım Tevfik efendiden Arapça Sarf, Nahiv, Mantık, Kıraat, Hadis, Fıkıh, Feraiz, Cebir gibi hem pozitif hem de İslami ilimler tahsil etmiştir.

Üstün zekâ ve gayretiyle üstadının bütün ilmini kendisinde toplamayı başarmış, Çoğu zaman kitap okurken oracıkta uyuyakalırmış. Bir gün rüyasında yeşil sarıklı zatları medreselerini ziyaret eder halde görmüş, sabah hocasına rüyasını anlattığında ise hocası ona “Evlat sen bizi sahipsiz mi zannettin?” diyerek hocası latife etmiştir.

Her açıdan zor bir dönem olan 1945-1956 yılları arasında Tevfik Efendi küçük bir köy evinde verdiği derslerde talebelerinin ulaştığı seviyeden duyduğu memnuniyeti; “Oturduğumuz ahır sekisi/Çaldığımız İstanbul türküsü’’ diyerek neşeyle dile getirmiştir.

Medreseye ilgi yoğun olup civar köylerden pek çok talebe ilme talip olarak Ahırlıya gelmiş ve ilim tahsil etmiştir.

Rahmetli babam çoğunlukla hocasından birebir yani karşılıklı eğitim aldığından hocasının ilmini damla damla hafızasına nakşetmiştir.

Medrese tahsilini tamamladıktan sonra bir süre Apa nahiyesinde imamlık yapmış olup, ramazan ayında gelen bir davet üzerine de Tarsus’a gitmiş, ilim sohbetlerine iştirak etmiş, hatta bir mecliste konulara hakimiyeti ve cevapları meclisin yaşlı ve ilim sahibi insanları tarafından dikkati celbedip, yaşı itibariyle kapıya yakın oturan babamı baş köşeye davet edip yanlarına oturtmuşlar, ondaki yüksek ilimden ramazan ayı boyunca istifade etmişler, ramazan ayının bitmesine yakın da ‘aman hocam memleketine dönme, yeme, içme, iaşe herşeyine kefiliz, buradan seni evlendirelim ‘ diye ilgi alaka göstermiş olsalar da Rahmetli annemle evlenmek üzere Bozkır’a geri dönmüştür.

Babacığım hocasından aldığı icazetle Ankara’ya müftü yardımcılığı sınavına gidecektir.
Sınavda heyetin takdirine şayan olarak Müftü Yardımcılığı görevi alarak Diyanet İşleri Başkanlığı nezdinde islama hizmet etmek üzere yola koyulmuştur.

1957 yılında Kütahya Müftü Yardımcılığı, sonrasında sırasıyla, Bozkır, Adana-Bahçe, Doğanhisar ve Hadim ilçelerinde Müftülük hizmetinde bulunmuştur. Özellikle Bozkır Müftülüğü döneminde pek çok talebe yetiştirmiştir. Osman Güleç , Abdülkadir Taşpınar , Halil İbrahim Altuntaş, Bademlili Ali, Bademlili Seyit, Bademlili Mustafa Öztürk, Meyreli Ömer Gündoğdu, Işıklarlı Bozkır Camii Müezzini Kadir hocam gibi hocaefendileri burada zikredebiliriz.

Babam ayrıca Yukarı Mahalledeki Büyük Kuran Kursu ve Camii’ni Bozkırımız’a kazandırmıştır. 1973'de İmam Gazali’den Türkçe’ye kazandırdığı İman ve İhlas ile İslam ve Sapıklık isimli iki eseri halkımızın hizmetine sunmuştur. Yayınlanmak üzere sağlığında bu eserlerden ayrı tercüme çalışmaları da olmuştur.

1981 yılının hac döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı kafile başkanı olarak kendisini görevlendirmişti.
Yolda ilerlerken bana bir sırrını açtı, Babacığımın bu kutsal topraklara ikinci seyehatiydi, İlkinde yaşlı ve gidecek gücü bulunmayan dedem Hafız Mehmet efendinin niyetiyle, onun verdiği parayla, onun nam ve hesabına hac görevini ifa etmişti.

Babacığımı otogarda İmam Hatip hocaları ile yolcu ettik, bu onu son görüşüm oldu.

Babam kafilesine kutsal topraklarda kalmak isteyenlerin kendisiyle birlikte dua etmelerini istemiş, Mekke’de şeytan taşlama vazifesi günü, kafilesinden bir hacı kaybolmuş, babam da o hacıyı uzun saatler güneş altında aramış, ancak bulamamış, şeytan taşlama vazifesinden geri kalmamak için yola koyulmuş, ancak güneş vücuduna iyice tesir ettiğinden, tünellerin girişinde yere yığılıp kalmış, medrese arkadaşı Dereli Mustafa Çınar hocam da o esnada o bölgeden geçiyormuş, ‘Şurada bir Türk hacı var bayılmış’ sesini duyunca o yöne yönelmiş, bir de bakmış babam orada yatıyor, hemen müdahil olmuş (Allah ondan razı olsun) , babamı hasta haneye yetiştirmişler. Babam Mekke’de hasta hanede müşahede altına alınmış, tedavisi devam ederken kafile Medine’ye hareke edince babamı da Medine’deki hasta haneye nakletmişler.

Bu arada babamın durumu kötüleşmiş ve Medine’de rahmete kavuşmuş. Kendisi Diyanet İşleri Teşkilatının girişimiyle Cennet-ül Baki Kabristanına, Mustafa Çınar hocamın tarifiyle Hz. Osman’ın mezarına doğru yüzünüzü döndüğünüzde size göre sağ tarafınızda kalan adalardan birine defnedilmiş.
Allah Rahmete kavuşan Üstadı Tevfik Efendi’den ve onun talebelerinden razı olsun inşallah.
Abdullah Güzeldülger, İstanbul, 13.01.2016

Oğlu Abdullah Güzeldülger’in anlatımından özetlenerek alınmıştır
DERELİ MÜFTÜ ALİ EFENDİ (GÜZELDÜLGER) DERELİ MÜFTÜ ALİ EFENDİ (GÜZELDÜLGER) Reviewed by Bozkır Dernekleri on 22:59 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.